not: "*" işareti ile yazılmış kısımlar bana ait yorumlardır.
Amerikalı Hipnoterapist, Regresyonist, Yazar Dolores Cannon önemli bir araştırmacı. Kitaplarını okuyorum... Hakkında bir sayfa açmam gerektiğini düşündüm. Şu sıralar , "İsa'yla birlikte yürüdüler " kitabını okuyorum.
Bu kitapta, İsa'nın şifacılığı anlatılırken önemli bir bilgi veriliyor. Eğitimim sırasında, Yaren Vakfı'nda şifacılıkla ilgili öğrendiğim bir bilgi vardı; şifa yolu ile hastalıklar iyileştirilebilir ama her zaman değil ! Çünkü bazen o hastalık kişinin mutlak kaderinde oluyor. Örneğin geçiş sebebi (ölüm sebebi) olabiliyor. O noktada , hastalığın hafif geçirilmesi , daha az acı vermesi v.s. sağlanabilir ... ama tamamen şifa bulmaz. Özgür iradesi ile günde yarattığı karma'nın sonucu olarak da yaşaması gerekebilir (muallak kaderi içindeki seçimleri sonucu). * mutlak - muallak kader Yaren Bilgileri terminolojisi kavramları.
Günümüzde bazı şifacı arkadaşlar bilgilerinin eksik olması dolayısıyla her hastalığın iyileştirilebileceğini söylüyorlar.
" Bu seansta ortaya çıkan ilginç bir nokta da şuydu: İsa'nın karşılaştığı her insanı iyileştiremediği. Bu durum İsa ve Esseniler'de de anlatılmıştır. Temas ettiği kişilerin çoğunda acıyı ve ağrıyı hafifletmeyi başarmıştı, ancak semptomların tamamen azalması ve hastalık ya da sakatlığın tamamen iyileşmesi nadirdi. Tedavinin gerçekleşmediği pek çok durum vardı ve Naomi bunun İsa'nın elinde olmadığını açıkça belirtti. Kişinin yaşamındaki karması ve kaderi ile bağlantılıydı. O bile bu tür şeyleri kontrol eden daha yüksek güçlere karşı gelemezdi."
* Burada dikkat çeken bir diğer nokta , kimsenin ilahi yasaları çiğneyemeyeceği...
Dolores'in regresyonlarını okurken, bu zamanda ruhsal konularla uğraşan insanların geçmiş yaşamlarının bazılarında yine bu konularla ilgilenmiş olduklarını, ve bazılarının büyük öğretmenlerin yanında hizmet ettiklerini görüyorum. O öğretmenlerin kimilerini biliyoruz, kimileri isimsiz olarak tarihten geçmişler...
Bu kitapta, geçmiş yaşamında Hz.İsa'nın yakınında bulunan kişi, regresyon sonrası İsa'nın portresini çizmiş. 
#realjesuspicture
YILDIZLARDAN GELEN MİRAS :
" Benim işimde, yaşanılan mevcut yaşamı anlamaya çalışmanın daha doğru olduğunu keşfettim, o zaman geçmiş yaşamlarda ne olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Şimdiki yaşam hepsinin en önemli olanı ve üzerinde odaklanılması gereken yaşamdır"
* Dem bu demdir. Ülkemizde Regresyon çalışması yapan bazı insanlara, şu an en önemli yaşam deseniz bu fikrinize katılmazlar ve regresyonu icat etmiş gibi fikir beyan ederler. İşte yukarıda bu işin ustalarından birinin söyledikleri. Kimsenin size bilmişlik yapmasına izin vermeyin. Ve bu işi yalnızca maddi kazanç ve ego tatmini için yapan insanlara zaman ve para kaptırmayın.
* Regresyon gibi teknikler, herkesin her bilgiye ulaşmasını sağlayıcı araçlar değildir. Ne demek istediğimi D.Cannon'un Yıldızlardan Gelen Miras adlı kitabında, sujesinin verdiği bilgiden anlayalım : " Sen bu bilginin verilmesi için seçildin, çünkü sen bu bilgiyi en iyi şekilde kullanabilecek kişisin. Kim en elverişli durumda olursa onu kullanacaklar. Ve sen bu aşamadasın, bu bilginin verildiği kişilerden birisin. " Bu çalışma 1984 yılında yapılmış. Görüldüğü üzere burada bir hak edişten bahis var. Ruhsal olarak belli bir olgunlukta olmayan kişilerin yapacağı, kendi dengelerini kurmamış kişilerin kullanacağı regresyon gibi araçlardan türlü zararlar (obsesyon v.b.) gelebilir. Bu araçları kullanan kişilerin hepsi aynı kalitede bilgi alamaz. Dikkat ederseniz D.Cannon gibi kişilerin eserlerindeki bilgi kalitesi yüksektir. Bu işler bir vazife işidir. Hafifletilemez, işi boşaltılamaz. Maddi kazanç için suistimal edilemez.
ÜÇ GÖNÜLLÜ DALGASI VE YENİ DÜNYA :
* Sadıklar Planı Tebliğinde olduğu gibi, D.C. da aldığı bilgilerde dünya dışı zekanın İnsan evrimine dokunuşlar yaptığını söylüyor. Ancak Dolores, bunun o varlıkları tanrı yapmayacağını ya da başka bir anlatımla Tanrıyı yok saymayacağını söylüyor. Sadıklar Planı da aynı şekilde..
Rael gibi sapkın tarikatların bir parça doğru bilgiyi nasıl çarpıtıp kullandığını anlamak için önemli bir bilgidir.
Eğer gerçek bilgiye sahipseniz hiç kimse yaşamınızı harcayamaz sizi aptal yerine koyamaz. Hakiki bilgi çok değerlidir. Bilgileri seçerken aklı ve gönlü bir elek olarak kullanmalıyız.
D.C.'na verilen bilgilerde, dünya dışı ileri varlıkların dünyamızın özgür iradesine müdehale edemeyeceğini söylüyor. Ancak DÜNYAYI YOK ETMEMİZE. asla izin vermeyeceklerini de ekliyorlar. Bu bilgi Melek Çakus'un verdiği " Tanrı, negatife bir yere kadar müsade eder." sözü ile örtüşüyor. Burada , Tanrı dediğimiz kavranamaz zekanın doğrudan muhattaplığı değil, onun yarattıkları görevlilerin müdehaleleri ve görevleri kapsamında anlamalıyız.
Yüksek benliğin, kişinin uyanması için bir takım hastalıklar göndermesi konusu ilginç.
Titreşimleri uygun olan insanların "Yeni Dünya" isminde , başka bir yerde/boyutta bir dünyada yaşamaya devam edeceğinden bahsediliyor. acaba bu İlahi Nizam Ve Kainat kitabındaki " sevgi planı" ile bir paralellik gösteriyor mu ? Bu konuya daha sonra döneceğim ancak iki bilgiyi karşılaştırmam için İ.N.'ı tekrar okumam gerek. En azından sevgi planı ile ilgili bilgiyi. Dolores, negatif yahut tekamül sınavlarını geçememiş varlıklar için cehennem gibi dünyalardan da bahsediyor. O dünyalar da inşa edilmiş yahut ediliyor... ( sanki , İ.N.'daki sevgi planı ruhsal boyutta idi. Neyse bakacağım... )
Ruhların başka evrenlerde, başka madde yasaları olan alemlerdeki enkarnasyonlarının anlatımları benim için çok yorucu. Biraz da sıkıcı. Bilginin değeri hakkında yorum yapmıyorum sadece şu an ki bilincim üzerindeki etkisinden söz ediyorum. Yoksa D.C. önemli bir vazifeli. Ve çok değerli bilgiler veriyor.
Uyku halinde iken ruhumuzun istediği yere gittiği, türlü maceralar yaşadığı , talimatlar almak üzere ruh alemine gittiği, önemli işler yaptığı anlatılıyor. Bu bilgi Melek Çakus'un verdiği bilgilerle örtüşüyor. Yaren Bilgilerinde de ruhun gücüne/tekamülüne göre türlü vazifelere gittiği, hatta anlık dalgınlıklarda dahi bunu yaptığı anlatılır.
32. Bölüm "Yeni Dünya", kitabın en önemli kısmı. Gezegenimizin titreşim ve frekans değiştirerek yeni bir boyuta geçeceğini, ancak hak etmeyenlerin eski dünyada kalacağını söylüyor. Yani iki dünya olacak. Birisi yeni , cennet vari dünya.. diğeri de eski realitenin korkunç gezegeni. Bu bir nebze, İlahi NizAm VE KAİNAT'TAKİ SEVGİ PLANINA GEÇİŞİ çağrıştırdı bana. Yani sırf bu son bölüm için bile bu kitabı mutlaka edinmenizi tavsiye ederim. İncil'deki vahiy bölümünden örneklerle de bu olayın anlatıldığını söylüyor.
İlahi Nizam Ve Kainatta, sevgi planı yarı süptil ve dünyaya göre yüksek bir plan olarak tanımlanmış. Vazife planından önce bir süre kalınacak bir ara plan olarak tarif ediliyor. Dolores Cannon, yeni dünyanın yüksek titreşiminden bahsediyor. Ayrıca tamamen ruh tarafı ile aynı olmadığı bilgisi veriliyor. Tamamen ruhsal değil deniliyor. Daha az yoğun bir varoluş denilmiş. 5. boyuttaki dünya diye başka bir sujesi de böyle bir bilgi vermiş. İlahi Nizam'daki yarı süptil ile örtüşüyor diyebiliriz. Süptil tamamen daha yüksek bir ruhsal ya da enerji düzeyini ifade ederken, yarı süptil, fiziksel dünya ile süptil dünya arasında bir ara basamak olarak düşünülebilir.
Öyle hissediyorum ki Dolores Cannon'un varlığı , Doreen Vırtue'ye şunları söylerdi : " Eski realite ile yeni gerçekliği birbirinden ayırmalısın. Bu çalışmalar insanların yüksek benliklerinden verilmiş tek bir gerçeği bizlere anlatmıştır. Sen bir günahkar değilsin, yanlışa da sapmadın. Korkularını ve kendine olan şüphelerini bir kenara bırak. Yeni dünya ya kucak aç. "
SAKLI KUTSAL BİLGİNİN PEŞİNDE:
Bu kitapta yine bana yabancı olmayan çok önemli bir bilgi var ... Bazen bir topluluğun içinde olmanız dahi o topluluğa pozitif taşıyor. Dünyasal olarak kim olduğunuz, mesleğiniz v.s. dünyasal bir titrin ötesinde ruhsal potansiyelinizin örtülü yaptığı bir görev !
Amerika'nın büyük bir güç olduğunu ve dünyayı yönlendirdiğini herkes bilir. Zamanımızın emperyalist devidir. Irak'ı nasıl yok ettiler, Suriye'yi nasıl karıştırdılar v.s. hepsi ortada. Tarih bunları yazdı ve yazmakta. Bu kitapta da Dolores'in bir sujesinden aldığı bilgide, Karanlık planların Washıngton D.C.'de yapıldığını söyleniyor. Obama'nın çok değişim yaratamayacak olması ile birlikte bir ışık getiren olduğunu, eski başkan Bush'un da kötü enerjilerinin olduğunu, savaşa inandığını söylüyor . ( Seans 2009 yılında seçimden bir kaç ay sonra yapılmış.)
* D.C.'ı okudukça olağanüstü bir sabrı olduğunu izliyorum . Bir kaplumbağa kadar yavaş ama her an koşmaya hazır bir çita gibi. Ancak böyle tanımlayabilirim.
* Doreen Vırtue şimdilerde Dolores için atıp tutuyor ama onunla tanıştığı için ne kadar şanslı olduğunun bilincine varamamış. Elbette Dorren'i yargılamıyorum. Sadece kolay cevaplara yönelmemeliyiz. negatif ve pozitifin ayrımına varmak ve gerçeklere ulaşmak için sabır, çalışma, inanç ve değerlendirmeye ihtiyacımız olduğunu bilmeliyiz.
* Üç gönüllü dalgası ve yeni dünya kitabında sembollerin çok güçlü araçlar olduğunu öğreniyoruz. İnsan bilinçlerine çeşitli şekillerde semboller gönderildiğini ve bunların bilinç altında çalıştığı bilgisi veriliyor. Ekin dairelerinin amacının bu olduğu, dairedeki bir tek sembolün gözlemlenmesiyle tüm bilgi bloğu bilinçli zihne gönderilebiliyormuş. Kişinin fiziksel olarak sembolün içinde olması gerekmiyor. Bilginin bilinç altına aktarılması için sembolü görmemiz yeterli. Daireler yalnızca bilinçaltı düzeyinde anlaşılacak bir lisan.
ÜÇ GÖNÜLLÜ DALGASI VE YENİ DÜNYA bölümüne ek yapıldı
HİROŞİMA'YI HATIRLAYAN BİR RUH :
Bu kitabı bitirdim. Güzeldi ama favorim değil... Suje'nin japonya'daki yaşamının detayları çok ilginç. Ama atom bombasına maruz kalıp öldükten sonraki ruhsal alemde yaşadıkları yok.. O safhada yüksek benlik ile soru cevap olsaydı ve yaşamı değerlendirseydi iyi olurdu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.